Sayfalar

16 Temmuz 2010 Cuma

Sabit Fikirlerin Kaymağı


İnsan cinnet tarafından korundukça etken olur ve ilerler; fakat sabit fikirlerin doğurgan zorbalığının elinden kurtulunca mahvolur ve çöker. Herşeyi kabul etmeye başlar; sadece ufak suistimalleri değil cinayetleri ve canavarlıkları da, kötü huyları ve saptırmaları da hoşgörüsüyle sarmalamaya başlar: Onun gözünde artık herşeyin değeri aynıdır. Kendi kendisini tahrip eden bağışlayıcılığı, suçluların, kurbanların ve cellatların tümünü kapsar; bütün taraflara katılır, çünkü bütün görüşleri benimser; jelatinimsi ve sonsuzluğa bulanmış olduğu için, bir nirengi noktası ya da musallat fikri olmadığı için, ‘’karakter’’ini kaybetmiştir.
Evrensel görüş, şeyleri ayrımsızlık içinde eritir; bunları hala ayırt edebilen kimse ise şeylerin ne dostu ne düşmanı olduğundan, fark gözetmeden nesnelerin ya da varlıkların biçimine giren balmumu gibi bir yürek taşır. Merhameti varoluşa yöneliktir, hayırseverliği de sevgiden değil şüphedendir; bilgi sonucunda gelen ve bütün anormallikleri affeden kuşkucu bir hayırseverliktir bu. Fakat taraf tutan, karar verme ve seçme çılgınlığı içinde yaşayan kimse, hiçbir zaman hayırsever olmaz; bütün görüş açılarını benimsemeyi beceremeyip kendi arzu ve ilkelerinin ufkuna kapandığından, bir sonluluk hipnozuna dalar. Zira yaratıklar, ancak evrensele sırt çevirerek serpilirler… kayıtsız şartsız bir şey olmak, hayatın –sabit fikirlerin kaymağının- ancak cılız düşerek aştığı bir cinnet biçimidir daima.

(Çürümenin Kitabı - E.M. Cioran)

4 yorum:

  1. kitabımı kaybettim ve tam bu bölüm lazımdı. ilk cümle hatta. teşekkürler Yitik Sözler, teşekkürler türkiye !

    YanıtlaSil
  2. Sevindim

    YanıtlaSil
  3. bir de, Cioron yazmışsın yanlışlıkla... obsesifliğimi mazur gör.

    YanıtlaSil
  4. Teşekkür ederim, düzelttim..

    YanıtlaSil