Sayfalar

9 Ağustos 2009 Pazar

Etik


''Etiğin işlevi insanın kusurları üzerine ısrar edip ''günahlar''ı yüzünden azarlamak değil, insanın en iyi içgüdülerine hitap ederek olumlu yönde hareket etmektir. Etik, onlarsız ne hayvanların ne de insanların toplumlar halinde yaşayabileceği birkaç temel ilkeyi belirler ve açıklar ama sonra bunlardan daha üstün birşeye başvurur. Sevgi, cesaret, kardeşlik, kendine saygı, kişinin idealleri ile uyumu.
İnsana, eğer fiziksel, düşünsel ve duygusal tüm güçlerin tam bir kullanımını bulabileceği bir yaşam istiyor ise, böylesi bir yaşamın değerlerine saygısızlık yolundan ulaşılabilir olduğu fikrini, ebediyen terk etmesi gerektiğini söyler.''

(P.A. Kropotkin- Etik)
Darwin'in Ahlakı (Toplumsallık İçgüdüsü)
Darvin, yaşadığı süre içerisinde ahlak duygusunun her birey tarafından ayrı ayrı kazanılmasının, doğal olarak, ''genel evrim teorisinin ışığında en azından son derecede olasılık dışı'' olduğunu düşündü ve bu duyguyu aşağı hayvanlarda, muhtemelen insanlarda da içgüdüsel ya da doğuştan olan toplumsal duygudan çıkardı. Darwin, tüm ahlaki duyguların temelini, ''hayvanların hemcinslerinin oluşturduğu topluluktan haz almasına, onlara karşı belli bir miktar duygudaşlık hissetmesine ve onlarda çeşitli hizmetlerde bulunmasına yol açan toplumsal içgüdülerde'', gördü;duygudaşlık burada tam anlamıyla anlaşılmalıdır; bir ortaklaşa acı çekme ya da ''sevgi'' duygusu olarak değil, bir ''yoldaşlık duygusu'' ya da karşılıklı duyarlılık olarak başka birisinin duygularından etkilenebilme yeteneği anlamında.
Bacon'un Toplumsallık Anlayışı
Büyük yapıtı, ''Bilimlerin Büyük Canlanışı''nda Bacon şöyle yazar: ''Bütün şeylere iki tür iyilik için bir açlık verilmiştir; biri bir şeyin kendi içinde bir bütün olması, diğeri ise daha büyük bir bütünün bir parçası olmasıdır ve bu ikincisi diğerinden daha değerli ve daha güçlüdür; zira daha geniş bir biçimin muhafazasına yatkındır. İlkine bireysel ya da kendine iyilik, ikincisine ise topluma iyilik denilebilir... Ve böylelikle, genelde açlıkları, daha genel olan biçimin muhafazası düzenler.''
Sokrates ve Erdem
''Erdem, tanrılardan gelen bir vahiy değil, neyin hakikaten iyi olduğuna, insanın başkalarını baskı altına almadan onlara adil davranarak yaşayabilmesini, yalnızca kendisinin değil toplumun da hizmetinde olmasını sağlayanın ne olduğuna dair, doğal olarak varolan rasyonel bir bilgidir.''