Sayfalar

9 Temmuz 2009 Perşembe

Otoriteye Başkaldırış

''Herhangi özel bir dalda bir otoriteye danışmakla da yetinmem; bir kaçına danışırım; onların fikirlerini karşılaştırır ve içlerinden bana en uygun gelenini seçerim. Ama, özel sorunlarda bile hiç bir yanılmaz otrite tanımam; sonuç olarak, şu ya da bu bireyin üstünlüğü ve samimiyetine beslediğim saygı ne kadar büyük olursa olsun, kendi irademi hiç kimsenin iradesine mutlak olarak bağlamam. Çünkü, böyle bir bağlılık, benim akli yeteneklerime, özgürlüğüme ve hatta üstlendiğim görevleri başarıyla yerine getirmeme ölümcül bir zarar verirdi; böyle bir bağlılık, beni anında aptal bir köleye, başkalarının irade ve çıkarlarının bir aracına dönüştürürdü.
Eğer bir uzmanın otoritesinin önünde eğilir,belirli bir ölçüde ve bana gerekli görüldüğü kadarıyla, onların önerdikleri yolu, hatta onların talimatlarını izlemeye hazır olduğumu ilan edersem, bunu yalnızca, onların otoritesi bana hiç kimse -ne başka insanlar ne de Tanrı- tarafından dayatılmadığı için yaparım. Aksi takdirde, bu otoriteyi nefretle reddederim ve onlara '' Tavsiyelerinizin, talimatlarınızın, hizmetlerinizin, canı cehenneme!'' derim; çünkü, bu niyeti taşıyanların, yaptıklarının bedelini, bir yığın yalana sarılmış küçük bir gerçek kırıntısı karşılığında özgürlüğümü ve kendime saygınlığımı elimden alarak ödetecekleri kesindir.''
(Mihail Bakunin- Tanrı ve Devlet)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder